TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • Français
  • español, castellano
  • gör

    Afyon

    Karahisar Kalesi

    Şehrin merkezinde kentsel sit alanı içerisinde yer alan Karahisar Kalesi, Afyonkarahisar’ın adının oluşmasında önemli bir yere sahip olduğu için şehir ile özdeşleşmiştir.

    Volkanik bir dağın üzerine yapılan Kale’nin tarihi M.Ö. 1350 yıllarına kadar uzanmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde devlet hazinesinin de saklandığı Karahisar Kalesi, 226 metre yüksekliğe sahip görkemli yapısıyla ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.

    Kale’nin zirvesinde M.Ö. 1200-676 tarihleri arasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler Dönemi'ne ait kültür izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış birçok tapınma yeri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) bulunmaktadır. Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zamanında surlar onarılmış, ayrıca Kale’ye küçük bir mescit ile yanına saray yaptırılmıştır. Bu yapıların yanında Kale’nin yukarı kısmında yer alan kız kulesi bölümü de görülmesi gereken yerlerdendir.

    Karahisar Kalesi; halk arasında evlenmek isteyenlerin, çocuk sahibi olmak isteyenlerin veya bir isteği olanların dilek yeri haline gelmiştir. Evlenmek isteyenler “bahtım bahtım, altın tahtım, evlenecek vaktim” diyerek kalenin kız kulesinden aşağıya bağırırlar. Kimi zaman da “çocuğum olacak vaktim” dilekleri yükselir kaleden. Halk arasında Karahisar Kalesi’ne çıkanların yedi yıl Afyonkarahisar’da kalacağı söylentisi vardır, ancak bunu dikkate almadan gönül rahatlığıyla Kale’ye çıkılabilir, üstelik kalenin tepesinde size sunulacak görülmeye değer manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

    Milli Mücadele ve Şehitlikler/Anıtlar

    Afyonkarahisar, Milli Mücadele sürecinin başından sonuna kadar askeri ve lojistik pek çok durumda önemli rolleri üstlenmiştir. Büyük Taarruz’un başladığı, bağımsızlık savaşımızın lideri Mustafa Kemal Atatürk tarafından sevk ve idare edildiği, kısacası Kurtuluş Savaşımızın simge şehirlerindendir Afyonkarahisar. Cumhuriyetimiz, bu şehirde başlatılan Büyük Taarruz ve sonrasında gerçekleştirilen Meydan Muharebeleri sonucunda kurulmuştur. Afyonkarahisar’da Büyük Taarruz’da şehit düşen kahraman Mehmetçiklerin hatıralarını yaşatmak amacıyla şehitlikler ve Kurtuluş Savaşımızın lideri Mustafa Kemal ile kahraman askerlerimizin anıtları yer almaktadır.

    Büyük Taarruz Şehitliği, Hava Şehitliği, Anıtkaya Şehitliği, Giresunlular Şehitliği, Suvermez Şehitliği, Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği, Yıldırım Kemal Şehitliği, Şuhut Kurtuluş Savaşı Şehitliği ile Kocatepe Anıtı ve Utku Anıtı ziyaret edilmesi gereken şehitlik ve anıtlardandır.

    Ulu Cami

    Afyonkarahisar’ın en eski camilerinden birisi olan Ulu Cami, Anadolu Selçukluları Devri'nde, 1272-1277 yılları arasında Afyonkarahisar Sancakbeyi Nusreddin Hasan tarafından yaptırılmıştır. Beş sıra halinde 40 ahşap sütun direk ve başlık üzerine inşa edildiği için 40 Direkli Cami olarak da bilinmektedir. Zamanımızda eski biçimi ile korunarak yeniden onarılan Ulu Cami; 13 yüzyıl Selçuklu dönemine ait ağaç işçiliği, ahşap ve tuğla mimarisiyle dönemin eşsiz örneklerindendir.

    Ulu Cami; özgün özellikleriyle Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.

    Frigya Afyon

    Günümüzden neredeyse 3000 yıl önce barışa ve özgürlüklerine düşkün ve yaşama karşı duruşlarıyla efsanelere konu olmuş Frig halkının görkemli bir uygarlık inşa ettiği Dağlık Frigya bölgesinin geniş bir bölümü, Afyonkarahisar sınırları içerisindedir.

    Frigya, Frig Medeniyetinin izlerini taşıyan kült mezar ve mezar anıtları biçiminde, büyük boy kaya blokları üzerine işlenmiş Ana Tanrıça Kybele kültüne ait tapınak cepheleri ve Ana Tanrıça Kybele kültüne ait aslan kabartmalarıyla tarihi ve antik kalıntıları ile dünyada eşi benzeri olmayan muazzam bir bölgedir. Doğal güzellikleri, kaya anıtları, kaya yerleşimleri, açık hava tapınakları, peri bacaları ile Türkiye’nin en güzel vadileri içerisinde yer alan Dağlık Frigya, 2015 yılında UNESCO Dünya Geçici miras listesine alınmıştır.

    Afyonkarahisar’ın kuzeyinde bulunan İhsaniye İlçesi; Köhnüş Vadisi ve Döğer Kasabası’nda bulunan Aslantaş, Yılantaş, Maltaş, Kapıkaya I ve Kapıkaya II gibi dünyada eşi bulunmayan Frig Kaya Anıtları bunların başlıcalarıdır.

    Yine Aslankaya, Kapıkaya I-II ve Maltaş Açık Hava Tapınakları, Ayazini Antik Kenti Metropolisi, Aslantaş ve Yılantaş Kaya Mezarları, Yedikapılar, Memeç Kaya Yerleşimleri; Bayramaliler, Avdalaz ve Asar Kaleleri görülmesi gereken önemli eserlerdir. Frigya Afyon, İscehisar İlçesi bölümünde ise; Kırkinler Kaya Yerleşimi, Seydiler Peri Bacaları, Ağın Kaya Yerleşimi, Ornaş Kaya Yerleşimi, Selimiye Kaya Mezarları ve Antik Mermer Ocağı yine görülecek tarihi değerler arasında yer almaktadır.

    Frigya’nın Kalbi Ayazini Metropolisi

    Ayazini Kenti (Ayazini Metropolisi); İhsaniye ilçesi, Ayazini Antik Kenti’ni içine alacak boyutta geniş bir alanı kapsamaktadır. Doğu Roma döneminde Hristiyanlığın inanç merkezi metropolisi olarak önemli bir yere sahiptir. Ayazini Metropolisi; Frig, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak pek çok medeniyetin harman olduğu önemli bir merkezidir. Geçmişten günümüze kaya yerleşimleri ve mezarlıklar ile bütünleşmiş Türk Sivil mimari yapıları en önemli özelliklerini oluşturmaktadır.

    Ayazini Kaya Evleri; Ayazini Antik Kenti’nin girişinde ve belde içinde yolun sol yanında bulunan tüf oluşumu kayalık alan, Erken Bizans Dönemi'nde de yer yer oyularak yerleşim yerlerine dönüştürülmüştür. Kimi evler tek odalı, kimileri yan yana ve üst üste birbirine bitişik veya ayrı biçimde oyulmuşlardır. Bazılarına basamaklarla çıkılmakta, bazılarına ise içten tünel biçimi geçişlerle ulaşılmaktadır.

    Ayazini Kaya Mezarları; Roma ve Bizans dönemlerine ait, aile ve tek kişilik kaya mezar odaları biçiminde olup, bazıları çift katlı olarak oyulmuşlardır. Ayazini Antik Kenti, mezarlığının da aynı yerde olması, mezar yeri seçimi bakımından insanların aynı yeri kullanması açısından önemli bir bilgi vermektedir. Mezar odalarının cephelerinde içinde Medusa başları bulunan üçgen alınlıklı sütunlu ön boşluklu, kapı ile girilen oda içinde kemerli tekne mezarlar vardır. Bazıları aslan kabartmalarıyla süslendiği gibi, birinde de mezar sahibi karı ve kocanın kabartmaları yapılmıştır.

    Ayazini Kilisesi; Ayazini Antik Kenti girişinde yol kenarında görebileceğiniz, tüf sarp kayalık içinde, kayaya oyulmuş bir kilisedir. Kilise yapısının özelliği dış cephe olarak kaya yüzeyine oyulmuş apsisli ve kubbeli olmasıdır. Çevresine bitişik kaya odalarıyla birlikte 1000’li yıllarda yapılmış manastır yapısıdır.

    Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi

    Geçmişi bugünle tanıştıran ve geçmişin yarınlara taşınmasında önemli rol oynayan, kültürel mirasın toplandığı, saklanıp korunduğu, bilimsel araştırmaların yapıldığı ve sergilendiği yerlerden birisi de hiç kuşkusuz Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi’dir.

    Afyonkarahisar ve çevresinden toplanan eserler ile oldukça zenginleşmiş olan Müzede; arkeolojik eserler, kronolojik bir sıra esas alınarak sergilenmektedir. Bu salonlarda sergilenen eserlerle, Eski Tunç, Hitit, Frig, Lidya, Roma ve Bizans dönemlerine ait pişmiş toprak, taş, mermer, kemik, cam, metal kap kacak, heykel ve sikke gibi araç ve gereçler, yöremiz insanlarının, M.Ö. 3000’li yıllardan günümüze kadar yaşayışı, inancı, üretimi, ticareti hakkında bize oldukça önemli bilgiler vermektedir. Ayrıca, günümüzdeki önemi nedeniyle sanayi haline gelmiş mermer ticareti ve sanatı ile ilgili bilgi veren mermer heykeller, lahitler, mezar taşları ve mimari parçalar, müzenin önemini artırmaktadır. Müzenin bahçesinde açık sergilemede ise genellikle Roma ve Bizans dönemi mezar stelleri, lahitler, küpler, heykeller, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait mezar taşları sergilenmektedir.

    Zafer Müzesi

    Afyonkarahisar'ın, şehir merkezinde Zafer Anıtı ile Afyonkarahisar Kalesi'nin karşısında yer alır. 1915-1920 Cumhuriyet öncesi Saitoğlu Mehmet Sait Efendi tarafından iki katlı olarak yaptırılan, genel hatları ile neo-klasik özellikler taşıyan bina, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yer olması bakımından büyük bir öneme sahiptir.

    Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yerdir. Bina genel hatları ile neo-klasik özellik taşımaktadır. Müzede hem Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile ilgili bilgi verilmekte hem de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Harekât Şube Müdürü Tevfik Bıyıkoğlu anısına düzenlenen odalar sergilenmektedir.

    Bolvadin Kent Müzesi

    Tarihi Yanık Kışla binasında hizmet veren Müze’de, Bolvadin merkez ve köylerinden toplanan Eski Tunç Çağı, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eserlerin yanı sıra; arkeolojik, etnografik, sikke, arşiv vesikası olmak üzere toplam 988 eser bulunmaktadır. Özellikle Bolvadin kaymakçılığı, hasırcılığı, el sanatçılığı gibi yerel özellikler sergilenmektedir. Giriş katında Bolvadin yöresi oturma odası, gelin odası, konferans salonu ve teşhir salonu; üst katta ise yine teşhir salonu ve kütüphane bulunmaktadır.

    Afyonkarahisar İsmail Kumartaşlı Yumurta ve Sanatları Merkezi

    Hattat Ahmet Karahisari Kültür ve Sanat Merkezi’nde bulunan, Afyonkarahisar İsmail Kumartaşlı Yumurta ve Sanatları Merkezi, dünyanın 6’ncı, Türkiye’nin ise ilk yumurta ve sanatları merkezidir.

    Müze konseptinde düzenlenen merkezde; Yumurta Kabuğu Oyma ve Süsleme Sanatı ustalarının eserleri, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki üreticilerden toplanan 240 farklı ırk hayvanın, köpek balığı, caretta gerçek yumurta numuneleri ile Türk Tavukçuluk ve Yumurtacılık Sektörüne ait belge ve dokümanları bir arada görmek mümkündür.

    Burada sergilenen tüm yumurtalar ölü embriyolardan alınmış, canlılığın devamını olumsuz etkilememesi yönünden özellikle hassasiyet gösterilmiştir.

    Afyonkarahisar İsmail Kumartaşlı Yumurta ve Sanatları Merkezi’nin, Türkiye’nin en önemli yumurta üretim yeri olan Afyonkarahisar’da açılması şehre ayrı bir değer katmaktadır.

    Sultan Divani Mevlevihanesi

    Afyonkarahisar yüzyıllarca Mevlana’nın hoşgörü ve barış öğretisine bağlı insanların yaşadığı huzurlu bir şehirdir. Türkiye’nin ikinci büyük Mevlevihane’si bu huzur iklimini hissettirmektedir. Konya Mevlevihane’sinden sonra Anadolu’daki en önemli Mevlevihanelerden biri olan Sultan Divani Mevlevihane’sinin kuruluşu 13. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Söz konusu Mevlevihane 16.yüzyılda Hz. Mevlânâ’nın yedinci kuşak torunlarından Sultan Divani zamanında Mevlevilik açısından çok önemli bir merkez olmuştur.

    Mevlevilik Afyonkarahisar’dan Anadolu, Avrupa ve Ortadoğu’ya yayılmıştır.

    Kuruluşundan bu yana kadar Mevlevilik konusunda birçok icraatın merkezi olan Sultan Divani Mevlevihane’sindeki dervişlerin 1001 gün kapandıkları çile odaları ve türbeleri ziyaretçilerin görmesi gereken en önemli bölümler arasında yer almaktadır.

    Sultan Divani Mevlevihane’sini önemli kılan diğer bir husus ise, 40 hatimli aşure geleneğinin başladığı, günümüzde ise halen devam ettiren tek Mevlevihane olmasıdır. Her yıl Muharrem ayının 10. günü 40 ayrı kazanda 40 hatimli aşure kaynatılır. Bu aşureler ise halka dağıtılarak ritüel tamamlanmış olur.

    Amorium Antik Kenti

    Hisar anlamına gelen Amorium M.Ö. 2000’li yıllardan itibaren Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz yerleşim görmüştür. Afyonkarahisar’ın 70 km. kuzeydoğusunda ve Emirdağ ilçesinin 13 km. doğusunda yer alan antik kent yukarı ve aşağı şehir olarak iki başlık altında değerlendirilmektedir.

    Amorium, Klasik ve Hellenistik dönemlerde Orta Anadolu tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Amorium'un, Roma Senatosu tarafından bölgede kendi parasını basma izni verilen ilk şehirler arasında oluşu, M.Ö.1'inci yüzyıl başlarında Doğu Frigya'da önemli bir pozisyonda olduğunu göstermektedir. Amorium Geç Antik Dönem'de düzenli yapılan festival ve fuarlarıyla civar kasabalardan çok sayıda insanı çeken önemli bir ticaret şehri olduğu tahmin edilmektedir.

    Tarihte pek çok önemli kişiliğin Amorium Antik Kenti ile anıldığı bilinmektedir. Edebiyatta fabl yazın türünün öncüsü Ezop’un, Amorium'da yaşadığı sanılır. İslam tarihi açısından büyük öneme sahip büyük sahabe Selman-ı Farisi’nin, İran'dan yola çıktığı Hak yolu aramak amacıyla çıktığı dinsel arayışının duraklarından birisi de Amorium olmuştur. Selman-ı Farisi hazretleri Amorium'da yer alan kilisede 7 yıl eğitim görmüş akabinde İslamiyet’in doğuşu ile İslamiyet’i tanımak için Medine’ye İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in yanına gitmiştir. Orada Müslüman olarak, İslama ve insanlığa verdiği değerli hizmetlerden dolayı Hazret Muhammed’in “ailemden” ünvanını hak etmiştir. Anadolu'nun İslamlaşmasında büyük katkısı olan Battal Gazi'nin Afyonkarahisar yakınlarında bir savaşta şehit olduğu bilinmektedir. Şehit olduğu savaşın Amorium Kuşatması olduğu tahmin edilmektedir. Battal Gazi'nin mezarı Amorium'a yaklaşık 100 km uzaklıktaki Seyitgazi Türbesi'nde bulunmaktadır.

    Afyon Balon Turu (Hot air balloon)

    Sabahın erken saatlerinde başlayan balon turları, şehri yepyeni bir perspektiften görmenize olanak sağlar. Eğer siz de Frigya Vadisi’nin doğal gizemli tarihini, Emre Gölü’nün eşsiz manzarasını balon ile keşfetmek isterseniz Gizemli Şehir Afyonkarahisar sizleri bekliyor.